İstanbul’un “Tarihi Yarımada” denen bölgesi turizm açısından son derece zengin bir bölgedir. İstanbul’un en eski bölgesi olan Sultanahmet yılın her döneminde yüzbinlerce turist ağırlıyor. Bu içeriğimizde sizlere, İstanbul’a geldiğinizde Sultanahmet Bölgesi’nde görmeniz gereken tarihi mekanların bir listesini sunuyoruz.

Sultanahmet Gezilecek Yerler Listesi

Sultanahmet bölgesi; önce Bizans, sonra da Osmanlı İmparatorluğu’nun merkezi konumunda olan bir bölgedir. Yüzyıllar boyunca imparatorlara ve padişahlara ev sahipliği yapmıştır. İmparatorlukların kaderinin yaşandığı bu bölgeyi gezerken kendinizi tarihin içinde hissedeceksiniz. Burası ile ilgili size yardımcı olmak için Sultanahmet gezilecek yerler listemizi hazırladık.

1- Sultanahmet Meydanı

Sultanahmet Meydanı, Bizans İmparatorluğu Dönemi’nde hipodrom olarak kullanılıyordu. Burada uzun yıllar boyunca arabalı at yarışları gibi etkinlikler yapılmıştı. Konstantinopolis’in en büyük arena meydanlarından birisiydi. Daha sonra Osmanlı İmparatorluğu tarafından da bu bölge At Meydanı olarak kullanıldı.

Sultanahmet Meydanı İstanbul’un bugün bile en önemli meydanlarından birisi. Meydanda pek çok tarihi anıt ve mekân bulunuyor. Bunlardan biri, Almanya’da yapılarak parça parça buraya taşınan Alman Çeşmesi. 1901 yılında parçaların birleştirilerek açıldığı çeşme sekiz sütunlu ve dışı da çinilerle işlenmiş bir eser. Sultanahmet gezilerinin genellikle başlangıç noktası bu çeşmedir.

Sultanahmet meydanını gezmeye başlamadan önce çevredeki harika restoranlardan birinde enerji toplamak isteyebilirsiniz. Deraliye Terrace Restaurant’ta güzel bir mola verebilirsiniz. Sultanahmet Meydanı’nın panoramik manzarasını Deraliye Terrace’de zevkle izleyebilirsiniz.

2- Theodosius Dikilitaşı, Yılanlı Sütun ve Örme Sütun

Sultanahmet Meydanı buranın hipodrom olduğu zamanlardan kalan üç sütuna ev sahipliği yapıyor. Bu sütunların üçü de görkemli ve ilgi uyandırıcı ki, gözden kaçırmanız resmen imkansızdır.

Granitten yapılmış olan Theodosius Dikilitaşı MS 390 yılında İmparator Theodosius tarafından, Mısır’dan getirtilerek hipodroma yerleştirilmiştir. Ancak dikilitaşın yapılışının MÖ 15. yüz yıla uzandığı düşünülüyor.

Meydanın biraz daha güneyinde yer alan Yılanlı Sütun ise MÖ 479 yılında, Antik Yunan kentlerinden Delfi’de yapılmıştır. Sütun bronzdan yapılmış ve birbirine dolanmış üç yılanı tasvir ediyor.

Meydanın en güney ucundaki Örme Sütun ise hakkında en az bilgiye sahip olduğumuz dikilitaş. Ne zaman yapıldığı bilinmeyen dikilitaşa dair en eski bilgiler VII. Konstantinos tarafından 10. YY’da tamir ettirildiğine dair.

3- Sultanahmet Camii

Sultanahmet Camii, Osmanlı Padişahlarından I. Ahmet tarafından 1609-1617 yılları arasında Mimar Sedefkâr Mehmed Ağa’ya yaptırılmıştır. İstanbul’un en önemli camilerinden birisidir. Burası ayrıca içindeki külliye ile İstanbul’daki en büyük ve en önemli tarihi yapı sayılabilir.

Camii farklı renklerde, ama en çok da mavi ağırlıklı İznik çinileriyle dekore edilmiştir. Bu yüzden dünya çapında Blue Mosque (Mavi Camii) adıyla biliniyor. Külliyede ise bir kısmı günümüze ulaşamamış olsa da medreseler, arasta, mağazalar, hamam, çeşme, türbe, şifahane ve imarethane gibi işlevsel bölümler mevcuttu.

6 minareli camii Sultanahmet Meydanı gezisindeki en önemli yapılardan biridir. Camiye giriş ücretsizdir. Girişte bazı giyim kurallarına uymak gerekiyor.

4- Ayasofya Camii

Sultanahmet gezilecek yerler listesi hazırlarken tabii ki İstanbul’un en önemli tarihi yapısından da bahsetmek gerekiyor.

Ayasofya, Bizans İmparatoru I. Justinyen tarafından 532-537 yılları arasında kilise olarak yaptırdı. Daha önceden aynı yere yaptırılmış 2 farklı kiliseden sonra inşa edilmiş bir eserdir.

Ayasofya yüzyıllar boyunca kilise olarak kullanılmış ve bu sürede onlarca doğal afet, savaş ve isyana tanıklık etmiştir. İstanbul’un Osmanlı tarafından fethedilmesi ile Fatih Sultan Mehmet buraya fazlasıyla önem vermiştir. Tadilattan geçirilen ve minare ve medrese gibi eklemeler yapılan Ayasofya, camiye çevrilmiştir.

24 Kasım 1934’te Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye çevrilen Ayasofya, 2020 yılında yeniden cami olarak hizmet vermeye başlamıştır.

İstanbul’un en değerli hazinelerinden, en önemli tarihi ve turistik yapılarından biri olan Ayasofya Camii bugün dünyanın her yerinden gelen milyonlarca turisti ağırlamaya devam ediyor.

Ayasofya Camii’ne girişler ücretsizdir.

5- Yerebatan Sarnıcı

İstanbul’un en görkemli tarihi eserlerinden bir diğeri Bazilika Sarnıcı olarak da adlandırılan Yerebatan Sarnıcı’dır.

İstanbul’un ihtiyacı olan suyu stoklamak için yapılan bu sarnıç ilk inşa edildiğinde (6. YY) bir bazilikanın altında yer aldığı için Bazilika Sarnıcı ismi verilmişti. İçerisindeki 336 yüksek sütun görkemli bir atmosfer yarattığı için halk arasında Yerebatan Sarayı olarak anılır olmuş. Ve zamanla adı da Yerebatan Sarnıcı olarak güncellenmiş.

140 metre uzunluğunda, 70 metre genişliğinde olan sarnıç 100 bin ton su depolama kapasitesine sahiptir.

Yerebatan Sarnıcı bugün kentte en çok turist çeken yapılardan biri olmasının yanı sıra çeşitli konserlere ve etkinliklere de ev sahipliği yapmaktadır.

6- Topkapı Sarayı

Osmanlı İmparatorluğu’nda uzun süre boyunca padişahlara ev sahipliği yapmış, devletin de yönetim merkezi olan Topkapı Sarayı bugün hala ilk günkü ihtişamını koruyan yapılardan biri.

1460 – 1478 yılları arasında Fatih Sultan Mehmet tarafından inşa ettirilen saray aslında tek seferde tamamlanmamış, 19. yy’a kadar buraya çeşitli yapılar eklenmeye devam etmiştir.

Fatih Sultan Mehmet’ten 31. padişah Sultan Abdülmecit’e kadar devletin yönetim yeri, padişahların da resmi ikametgahı olan Topkapı Sarayı, 19. yy’da yönetimin Dolmabahçe Sarayı’na taşınmasına kadar ev sahipliği yapmaya devam etmiştir. Ancak manevi önemini hiç yitirmeyerek müzeye dönüştürülmüş, sürekli korunmuş ve tadilatlardan geçirilmiş.

Topkapı Sarayı; Alay Meydanı, Divan (Adalet) Meydanı, Enderun Meydanı ve Dördüncü Meydan olmak üzere dört avluya sahiptir. Dıştaki avlularda kilise, darphane, hastane, ambar gibi yerler varken, iç avlulara doğru geçildiğinde Arz Odası, Has Oda, Harem Dairesi, Enderun Hazinesi, Saray Okulu gibi yerler görülür.

7- Gülhane Parkı

Saraya gül yetiştirmek amacıyla yapılan ve dört yüzyıl boyunca Topkapı Sarayı’nın dış bahçeleri olarak kullanılan Gülhane Parkı 1912 yılında parka çevrilerek tüm kent halkının kullanımına sunulmuş bir yeşil alandır.

Bahçeleri, havuzları, dinlenme alanları, açık hava cafeleri ve bazı yerlerinde eşsiz Boğaz manzarası ile Gülhane Parkı keyifli bir Sultanahmet gezisinde durup nefes alınacak en ideal yerlerden biridir.

Ayrıca parkın içinde yer alan İslam Bilim ve Teknoloji Müzesi de gezmeye değer yerlerden.

8- Aya İrini Müzesi

Aya İrini, ilklerin yeridir diyebiliriz. Bizans’ın ilk kilisesi, Osmanlı’nın da ilk müzesi olma özelliğine sahiptir. MS 330’larda Bizans’ın ilk kilisesi olarak yapılan Aya İrini çeşitli yangınlara ve savaşlara direnmiş. İki kere yanmış ve yeniden yapılmış.

Topkapı Sarayı’nın birinci avlusunda bulunan kilise 1846 yılında müzeye dönüştürülmüş ve Osmanlı’nın ilk müzesi unvanını almış. Bir süre de o şekilde kullanıldıktan sonra içerisindeki eserler Çinili Köşk’e taşınmış. Müze bugün genellikle konserler ve sanatsal etkinliklere ev sahipliği yapıyor. 

9- İstanbul Arkeoloji Müzesi

Tarih öncesi çağlardan Osmanlı Dönemi’ne uzanan, içerisinde antik çağ heykelleri, lahitler gibi eserlerin yer aldığı zengin bir koleksiyona sahip olan İstanbul Arkeoloji Müzesi bir Sultanahmet gezisinin en önemli sanat duraklarından biri. Koleksiyonunda 1 milyona yakın eser bulundurarak dünyadaki sayılı müzeler arasında da yerini almış durumda.

19. yy sonunda Osman Hamdi Bey tarafından kurulan müze aynı zamanda Türkiye’de müze olması amacıyla yapılan ilk bina olma özelliği de taşıyor.

10- Türk İslam Eserleri Müzesi

1914 yılında Mimar Sinan’ın önemli eserlerinden Süleymaniye Camii Külliyesi’ndeki İmaret Binası’nda açılan ve 1983 yılında bugünkü yerine, yani İbrahim Paşa Sarayı’na taşınan Türk İslam Eserleri müzesi türünün nadide örneklerinden biri.

Memlük, Abbasi, Selçuklu ve Osmanlı Dönemleri’ne ait, nadir bulunan eserlerin sergilendiği müzedeki eserler İslam Coğrafyası’nın da çeşitli yerlerinden toplanmıştır. Ayrıca müze dünyadaki en zengin halı koleksiyonuna da sahip. Halı dışındaki eserlere ise taş ve pişmiş toprak eserler, seramik ve cam objeler, el yazmaları, altın eserler şeklinde örnek verilebilir.

11- Hürrem Sultan Hamamı (Haseki Hamamı)

Ayasofya Müzesi ile Sultanahmet Camii arasında yer alan Haseki Hamamı Mimar Sinan tarafından 1556 – 2557 yıllarında Hürrem Sultan için yapılmıştır. Hamam, 532 yılında tamamen yıkılan bir Roma hamamının bulunduğu yere inşa edilmiş.

Kadınlar ve erkekler kısmı olarak ayrılan Haseki Hamamı’nda bu bölümler de kendi içinde soğukluk, ılıklık ve sıcaklık olmak üzere üçer bölümden oluşuyor.

Hürrem Sultan Hamamı bir müze statüsünde olsa da bugün turistik bir hamam olarak faaliyet gösteriyor ve içerisinde halı, kilim satışı da yapılıyor.

12- Soğukçeşme Sokağı

Topkapı Sarayı ile Ayasofya Camii arasında kalan Soğukçeşme Sokağı restore edilmiş iki katlı evleri ile son derece fotojenik bir sokak.

Açık renklerdeki cumbalı ahşap evlerin bulunduğu bu sokak araç trafiğine kapalıdır. Evler Topkapı Sarayı’nın duvarına dizilmiş ve cephesi de Ayasofya Camii’ne bakıyor. Evlerin büyük kısmı şu anda pansiyon, otel olarak hizmet veriyor.

Gezginlerin çoğu ise sokağı görmenin yanında Instagramlık fotoğraflar çekmek için de uğruyor buraya.

13- Cağaloğlu Hamamı

1741 yılında inşa edilen Cağaloğlu Hamamı, Barok mimarinin Osmanlı’daki en güzel uygulamalarından biri. Ve bu tarihten sonra da Osmanlı’da uzun bir süre boyunca yeni hamam yapılmamış.

2003 yılında dünyanın en iyi üç hamamından biri seçilen Cağaloğlu Hamamı bugün de turistik bir hamam olarak hizmet veriyor.

14- Arasta Çarşısı

Sultanahmet Camii’nin arkasında, Torun Sokak’ta yer alan, bir zamanlar Sipahiler Çarşısı olarak da bilinen Arasta Çarşısı bugün daracık bir sokakta halı, kilim ve hediyelik eşya satan mağazalardan oluşuyor.

15- Sultan III. Ahmet Çeşmesi

1728 yılında Rokoko tarzı mimarinin Osmanlı esintileriyle bezenerek uygulandığı Sultan III. Ahmet Çeşmesi, Topkapı Sarayı ile Ayasofya Camii arasında yer alıyor. Mimar Ahmet Ağa tarafından yapılan çeşme Perayton isimli bir Bizans çeşmesinin yerine yapılmış.

Sultanahmet gezilecek yerler listesi içerisindeki son duraklardan olmasına rağmen, önemli bir tarihi eser olan çeşmeyi görmeden geçmemenizi tavsiye ederiz.